Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for Ağustos 2009

Yine Beklerim

hacerde bir gece

Bu sıkışıklığa mahkum ettiğim için sizi

       Üzgünüm efendim

       Oysa namazgaha gitmek için  daha iyi bir otobüs seçebilirdik

       Söylenmeyi bırak aysun az kaldı

       Otobüs biz inmeden rahatlamayacak

                       *

       Buyurun hoş geldiniz

       Uzun zamandır yalnız

       Bugün üç kişiyiz

                       *

       Pizzayla çay içmeyene

       Bol baloncuklu gazoz ikram ederiz

       Çaya gazozu tercih eden yeşime

       Aysunla içten içe hayıflanırız

                      *

       İnanılmaz teklifler telifler

       Kim bu biçim form usul bozucuları

       Bir elma biraz üzüm alır mısınız

       Bana bu adamlardan bahsetmeyi bırakır mısınız

                      *

       Her durdurma anı unutulurda

       O hızlı geçişin kahramanı

       Yeşim sen eminim en iyi slayt durduranı olarak

       Hep hatırlanırsın

       Hadi bana uğurlar olsun mu?

                       *

       Saat ilerliyor biz de ilerliyoruz

       Kalemi kağıdı bırakıyor

       Geceyi kamuya kapatıyoruz

       Sabah olsun hayır olsun

                       *

      Sözü yormamak lazım imiş

      Perdeyi kapatır konuşulanları sırlarız

      Yalnızlık güzel şey

      Evde üç kişi olmak da güzel şey  

Read Full Post »

“…var ya uzaylılar işalla vardır

ve

işalla içlerinden biri benimle evlenmek ister…”

diyen şaire’yi tutkuyla selamlarım

köşeleri kapmış organ mafyası kılıklı salya canavarları, mendili eline, mendil verdim müstakbel geline. müstakbel gelin nereliymiş diye soran olursa, (memleketinin tundra iklimi yaşamadığı dekoltesinden belli oluyor, kış kıyamette böyle gezsin de görelim) ekvatoral iklimden geliyor, yazları kurak ve kurak, kışları ise kurak ve kurak bir yerden. dar pantolonu mantar yapar diye demedin mi ah demedin mi annesi! dememiş besbelli. peki ya senin annen ellerine jalapeno sürmedi mi tırnaklarını yeme diye, kötü şeyler yazma diye! ne yapalım hanımkızımızın memleketi kadar ateşli bir coğrafyadan geliyorum, acı biber bana lolipop gelir.

!  k e n d i n i z e  b i r  t i t r e ş i m  g ö n d e r d i n i z !

uzaylılar varolaydı, gelip bana yarolaydı, aşkımızın ışıltısı, ufomuza farolaydı!

beklenen aşk mıdır, adam mıdır? aşksa bu, uzaydan da gelebilir: belki bizim meksika sınırımız sabah yıldızının doğduğu noktadır, hı ne dersiniz sayın başlarında sombrerolarıyla  endoplazmik retikulumsal kitaplar tavsiye edip -orantısız güç kullanarak- kitapçıları zengin eden, en telden tutan entelleri sokağa salan siestacı abiler? başımıza nasıl bir bela sardınız! vallahi! bunlar da aşkı öldürdüler. tavsiye kitapları okuyup kendilerini sezai k. sanan adamlarla, kendilerini monaroza sanan hanımkızların aşkları yaşanıyor medrese bahçelerinde, aşklarını üfürüyorlar birbirleriney. ( neyy, zoruna mı gitti, hey gidi heyy)

işte bu yüzden uzay diyoruz, bu yüzden!

“…yerçekimine kapılmadan uçmanın dayanılmaz hafifliğine

aşkın uçuculuğunu da ekleyeceğiz…”

diyen astronomiye’ye de selam olsun

gene de uçuculuk var işin içinde. uçsak da var, kalsak da var. bir gün bir yerden çıkacak acısı. uçan balonlar bile sönüyor, hani göğe bıraksak bayramgünü eve gitmeden önce okul bahçesinde yaptığımız gibi, o aslında uzaya falan gitmiyor, nasıl da inanmışsak, gitmiyor. kamikaze yapan uçanbalonların derneğine gitmiştim bir keresinde, ipinden tanıdım benimkini, iki düğüm atmışım doğmamış oğlum ve olmamış babası için. velhasıl uzay da çare değil ki aşkı tutmaya. aşk uçucu ise dağılır, bizim gibilerin başında da yoğunlaşmaz, gider medrese bahçelerine tüner işte, bilmemkimler birliğinde meşk ederler tenni tennenni. ha, gözü körse, bizi tanımadan gelebilir. uçurabilir. kaçırabilir. meteordan meteora sürükler, karadeliğin birine tıkar, bir daha da çıkarmaz Allah bilir! aşkın ufomsu hallerini sevsinler, uçuculuğunla uçur beni aşk, vallahi paraşütüm sırtımda, düşsem bile ölmem Allahın izniyle!

“…adımı yazma,

yine de

uzaylılar yoksa

dünyadan umudum olsun…”

diyen şaireyle sözü tamamlıyorum.

hani ölü değiliz ya, hani hâlâ dünyadayız ya, umudumuz da olsun, ölümümüz umuttan olsun be!

Allahım seni nasıl seviyorum Allahım

Read Full Post »